Ruhum dökülmüş yapraklar edasıyla süzülüyordu, yaşamdan ötesine.
Usul huzur rüzgarları ile sevişmiyordu hislerim, ölümün ensesinde soluyordum; sonun saçları çok seksiydi.
Binlerce ömür katedmiş olmanın yansıttığı yorgunluk,
Mâna’dan ağır maddelerce dindiriliyordu.
Yaşıyor muydum?
Yaşamış mıydım?
Her neyse; yalnızca yalnız kalmalıyım.