Kapalı kapılar arkasında korkularımı gizliyorum yalnızken. Gece ve rüzgar bir tepe, bir tarafım gecenin içinde açığa çıkıyor; rüzgar en derinleri açığa çıkartıp canımı yakan anıları bana gösteriyor. Korkuyorum ben, diyorum, korkuyorum; dünyanın içinde bir dünyada yaşıyorum. Elime bir taş alıp "bu annem" diyorum, bir küçüğünü alıp "bu da babam" ve diğer taşları diziyorum. Bunlar benim hayatımda bir yara, hiç olmamalarını varsayarak kendimi inşa edebileceğimi düşünüyorum. Ve koca bir boşluğu doldurma yorgunluğunu geçip elime köşeli, sivri bir taş alıp "bu benim" diyorum yıpranmış, yıpranmaktan bıkmış, nefret olmuş halime.