Yüzü kırışmış insanlar yavaşça yürürler

Sanki eklemleri her an kırılacakmış gibi

Yaşanmışlıklar bakışlarına sirayet eder

Gülümsemelerinde şefkat vardır

Donuk bakarlar her tarafa

Azrail bir yerden çıkıp gelecekmiş gibi

Kim bilir ne yaşanmışlıklar ardında neler gizler

Hüzün pişmanlık korku

Yaşlıların dışkıları bile acı kokar

Dünyaya tatlı gülümsemeleri yalandır

Ölüme düşen dine sarılır

Ama nafiledir her şey

Yaşlıları sevmem

Otobüslerde boşa yer kaplarlar

Tuvaletleri berbat ederler 

Bir hizmetli buldular mı

Yapışırlar onların kalbine

Saf ve masum insanları sömürürler

Kendilerini acındırmayı iyi bilirler

Yaşlılar ölmeliler

Toprağa karışan bedenleri daha faydalıdır

Yaşadıklarını al ve git

Nereye gittiğini sanıyorsan