ben seni hiçbir şeyin yokken

gidecek evin, cebinde paran

sevenin, nefret edenin yokken 

gölgen bile sana düşmanken

öyle yalnızken ve muhtaçken yardıma

ben seni tüm kusurlarınla

vazgeçtiğin ve vazgeçeceğin her şeyle

kapalı kapıları açarak,

suratına da hiç çarpmayarak sevdim.

seni şimdi evin barkın varken

seni şimdi işin gücün varken

seni şimdi gidecek yolun varken sevmek kolay

seni sevmek şimdi yetinecek kadar mecburi

hiç üzülmedim yaptıklarına

sözlerin hiç acıtmadı canımı

bir parkın ortasında bağırışların da

kolumdan tutup uçurumlara sürükleyişin de 

silindi hafızamdan.

sinirine, toyluğuna, sen oluşuna bağışladım her şeyi

bir gece yarısı beni üzmek için söylediğin şeyler kaldı bir tek

ağlayayım diye söylediklerin kaldı 

baharın müjdecisi güneşi de

canımı acıtan babamı da geçtin o an

tüm güzel ve çirkin şeylerin ilk adımı oldun

seni sevmek şimdi yetinilemeyecek kadar imkansız

seni artık hiçbir şeyinle

seni artık her şeyinle

seni artık yekpare sen oluşunla bile

sevmek imkansız

özlemek değil