Bir kadın düşünün ki yurtsuzluk çeken, dost sohbeti özleyen, çöl ortasında kendinden olanı arayan. "Ah sen ne güzelmişsin Nilgün" demeden edemiyor insan. Bu güzel kadının kendi elinden çıkmış günlükleri çıkar karşımıza ve daha fazla anlamlı gelmeye başlar diğer yazıları. Bazen defterinde bıraktığı bir kahve kupasının alt izi bazen karaladığı küçük notlar götürür sizi yazdığı ve hala hayatta olduğu küçük zamanlara...