yazdığın mektubun ardından

öpmeden uyumadım küfürlerini.

kucağında ağlamak gibi

derviş düşlerimi siyah bir poşete koyup

ağzını sıkıca bağladım

kırmızı kurdeleler takıp.

ruhuna teslim edip baharları

acılarımı aldım yeniden

giyindim üzerime,

ne güzel de yıkamışsın,

saçları sırılsıklamdı hepsinin

enselerinden tutup enseni üfledim üzerlerinden.

bir asır bütün baharlar senin olsun.

 

dudağının kıvrılan yanlarına da uğradım,

tenhaydılar, kudurdum düşünmekten

sonra onları da bir saksıya süpürüp

bahçemdeki gelinciklerin toprağına döktüm.

bu sayede son defa toprağından da öptüm.

 

gömleğinin sol cebine bir şiir daha bıraktım

ayrılığın ardından.

cehennemin ortasında

ve tüm delilleri aleyhine olan bir suçtan

fişlenmiş bir adamın

katiline ettiği son duadır bu, tarafımdan.


ikibinonaltı, g.antep