(Arka fonda şu an çalan Empyrium - Dying Brokenhearted) 


Bazen içimde kurup kurup sildiğim cümleler oluşuyor. Öylesine güzel geliyor ki bazen bir cümle, bir söz, belki bir duygu… Böyle can atıyorum, unutmayayım, kazıyayım gördüğüm ilk deftere de ruhu olsun diye adeta. Sanki dünyada söylenmiş tüm cümleleri biliyorum da böyle bir cümle doğmamış, ben onun anasıymışım gibi seviniyorum. Sanki telif alacağım artık o söz söylenirse… Ama onu içimden dışarı çıkaramıyorum. “Şunu bir not edeyim, şu kenara yazıp iliştireyim.” deyiverdiğim an bütün o büyüsünü yitiriyor. Ya da o kafamda kurduğum cümle aynı şekilde çıkamıyor, dökülemiyor yazıya. Belki benim beceriksizliğimdendir bir tek bu ama işte öyle anlar vardır ki kafanda binlerce benzetmeler yapar durursun ya da ben kendimce benzetmeler yapıp orada o duyguda kaybolur dururum. Öyle manzaralar da vardır ki ben kendimi türlü hayallere dalmış yine o manzaraya methiyeler ararken bulurum. O methiyeleri, benzetmeleri, ilhamları bulduğum an manzaranın bir ucuna gözüm seyre dalmış kalırım. Kimse dokunmasa bir firavun mumyası gibi o yerde çakılı kalabilirim ve hiç de şikayet etmem halimden. Yemek istemem, su istemem… Ne de olsa şu koskoca dünyada pek az yaşadığın o duygudur gelen… Belki de hayatının gerisine dönüp baktığında mutlu olduğunu hatırladığın yegane günlerden en biriciklerinden… Ne de olsa şu küçücük dünyanda hep yaşadığın kötü günleri kendine tekrar tekrar hatırlattığın ama mutlu günlerini anlat dediklerinde iki elin parmağını geçmeyen o dünyanda buna değer çok az an vardır, bunu bilirsin. İşte öylesine bir günü ben kelimelerle anlatmak değil, yazmak değil, ancak içimdeki sesimle, kurduğum milyonlarca eşsiz cümleyle ya da o tarifsiz duyguların belki de kelimelerde karşılığı henüz olmadığını ancak o zaman anlayabildiğimden içimden konuşurum, yazamam. Dökemem kelimelere, yetmez… Bazen de gerekmez, sadece yaşaman gerekir o duyguyu, bu hayatın sana verilen bir hediyesi gibi…

Sanırım hayatın bana sunduğu güzellikler karşısında onları sessizliğimle, belki de büyülenmemle (ya da hatıra gelmeyen dünya kadar kelimeden biri ile) karşılıyorum.