cümlelerimin basitliği sarmak üzere bedeni
gecenin karanlığıyla
günün aydınlığı arasındaki ince çizgi,
kavuştukları gök rengi,
turuncu, kırmızı, mor, mavi,
menekşe, papatya, aşk çiçekleri
anlatabileceğini bilsem şu içimdekini
yazardım en hakikatli şiirin de hakikatlisini
ama bilirim denk düşmez dilimin dönebileceği cümleleri
anlatamaz içimde büyüttüğüm şu hissi,
yazmaktan çok yaşamak
galata sokakları,
üç katlı ortaköy evlerinin yangın merdiveninden
şehrin kalabalığını izlemek gibi
boğaziçi, kız kulesi,
dünyanın büyülü şehri
büyülü bir şiir gibi
dolaşmak sokaklarını,
tutarken elini
yoksa
yazsam ne fark eder
dünyanın en hakikatli şiirini?
yoksan
yaşasam ne fark eder
dünyanın en büyülü şehrini?