Sevgili küçük kız,
Bu zamana kadar hep düşlerin başkaydı. Artık bambaşka olmak zorunda.
Rüyanı gördün, uyandın. Artık toparlanma vakti. Evet belki o rüyadan uyanmak seni üzdü, belki balonunun biri patladı ama geriye kalan iki balonunun kıymetini bil. Sakınan göze çöp batar güzelim, o yüzden balonun patladı diye artık ağlama. Belki de patlamak istemiştir, belki de artık bu dünyada mutlu değildir. Bırak mutlu olduğu dünyaya dönsün. Sende artık o balonun ardından bakakalma. Şayet bakmaya devam edersen üzülen sen olursun.
Üzülme artık sen, biraz da kendini düşün.
Sen mutlu olmaya karar verirsen, yine yeniden mutlu olacak ufacık bahaneler bulursun. İnsanlar bencildir, lütfen sende biraz bencil olur musun?
Balonun elinden kaçmak mı istedi, gitmek mi istedi? Bırak gitsin. Zaten sana ait olsa gitmezdi. Bunun bilincinde olursan, daha az üzülür, gülmek için daha çok bahane bulursun ya da bulmaya çalışırsın. Sen, seni anlayana mucizesin. Anlamıyorsa boşversene.
Üç günlük dünyada kalplerimiz ne kadar da hüzünle kaplı. Değmez vallahi bu dünyaya. Ne zaman öleceğimizi bilmiyoruz ama ne zaman güleceğimizi biliyoruz. Gülmek bulaşıcıdır gül gitsin. Gülmek için hiç mi bir sebebin yok? Aç komik bir şeyler izle. Ya da ne bileyim komik bir kitap oku, karikatür oku. Müzik dinle, dans et. Şapşal kuşları izle... Gülmek için bahane çok tıpkı gitmek için olduğu gibi...
Yaşa gitsin, yanında kalmak isteyen bir bahane bulup zaten kalır, kalmak istemeyene yol ver gitsin.
Sen de önemlisin, sana da ölüm var.
Sen de insansın, senin de bir kalbin var.
Belki çok hassassın, belki diğerleri gibi çok güçlü değilsin ama üzülme. Karahindibaları düşün, çok güzeller ama rüzgarda toprağa serpiliyorlar ve yeni yeni karahindibalar çıkıyor. Kendi tohumlarından bir sürü Karahindiba.. Kendini feda ediyor evet ama ona benzeyen bir sürü Karahindiba çıkıyor topraktan. Sen de kırıla kırıla daha güçlü bir sen'e dönüşüyorsun, lütfen bunu unutma.