Denesek mi onu bile kestiremiyoruz. Tumturaklı laflar etmeyi de ihmal etmiyoruz. Yüzümüz başımız perişan. Bir yanımız sana rağbet ediyor bu gece. İçimizden sen geçiyorsun, peronlarda biz bekliyoruz. Ama en çok otomattan sonraki ikinci banka rağbet ediyoruz. Orası tam kapıya denk geliyor. Tabi nerede ineceğine bağlı olarak yoksa gönül bu, zorlamakla açılır mı efendiler? Gönlü biz kurduk. Biz ederiz ona dua. Yeter ki bizi sol yanımızla imtihanımızda tenha eyledikten sonra yazıda koyma. Deli kız! Sensin sevgili, başka kim olacaktı? Binip vespamıza helâl bölgelere kaçalım. Yurt tutalım, yatılıya kalalım. Zelzelelerin yorduğu kıyılarda soluklanalım, zor olsa da. Gidelim, diyelim ki: istiyoruz. Vermiyoruz desin, bir daha isteyelim. Yasak değil ya istemek. Sonuçta ölünce, kim bahsederse bizden nefesini boşa yorar. Biz üstünüzde bir mekân bulduk, yer tuttuk sana da bankta. Yerine çantamı koydum, sen gelince çekerim. Çantamda mandalina vardı, unutmuşum. Yeriz uğrarsanız efendimhanım.

~