Rüzgarında kan kokusu
Çiçeğe bulaştırır yüzü kızarmaz
Kızaran bir gül koparmayı marifet sayar
Hafızasındaki benli yanılgı hiç şaşmaz
Gördüğünü göreceğine değiştirir ve
Çevrimi yerine koyar
Kör benliğinde yetişkin bomba atar
Bir namlu daha çevrilirse kafasında gülle kaçar
Sen ona öldüğünü söyle o daha çok yaşar
Döl onun sürüngüsüdür
Islak bir duvarda bir kertenkele nasıl yanarsa
Sende de onu haklayacak
Öyle bir yenilgi var
Hangi savaş buna müsaade eder bilinmez
Sen bilmezsin kimse bilmez
Ortada kalır yani kilise
Çanı koparan elbet çığlığı da hazırlar
Marifet sende değil seni ona tül kılanda
İşte böyle örtersin çıplaklığını
Sayende ölmüşse ve bundan kaçamıyorsan
Daha fazla şart koşma yoksa Tanrı şaşar
Değişik bir manevrayla bilinmez bir mevziden yeni bir manzara doğar
Yoksa sen ölü müsün?
Yoksa ellerin neden bu kadar karmaşık?
Hep soruyorsun bir gün ben de gül eğecek miyim
Ya da mavzerim mi sapacak
Bilmediğin bir tene nasıl benzediğini anladığında
Şöylemesine bir gül eğeceksin ki
Rüzgarın kan değil
Gül kokacak!
Belki bir siren sesinde buluşuruz
Haneke
2021-08-05T18:14:29+03:00"Bilmediğin bir tene nasıl benzediğini anladığında." Özellikle bu cümlede bir duraksadım. Anlam açısından güzel bir şiir olmuş. Tebrik ederim.