İçimde sana aşık bir yetim çocuk ağlar
İsyanın şefkat penceresinde
Ben ki ölmüş olmayı dilerim
Yarasına tuz olmadığım
Acısına yoldaş olmadığım için
Ah ki her acının içinde beni çevreleyen bir şefkat olsa
Ölümün çevrelediği her sokakta ben olsaydım
Ben olsaydım yetim çocuğun içindeki mahzûni...
Gönlümden hiçbir şey geçmiyor artık
Yaşama dair iki yüzlü bir piyes oynuyor
Ve her gün yetimi üzmemek için ölmüyorum
Nerede kaldı ruhumdaki kimlik sızısı
Tarihin kan dolu raflarında
İçimi katran bağlayan tozlu sayfalar; söyleyin
Söyleyin neydi bizdeki bu ölümle yaşam arasında
Bendimizi çiğneyen var sanrısı
Yabancılaştım sana da içimde beni besleyene de
Tanımaz oldum geldiğim yeri de gideceğim menzili de
Sahi geceler boyu beni düşündüren hatta kahreden
Neydi, neydi ,neydi.
Neden duası olamadım kimsenin?
Kaç gece daha geçmişti ölmeden
Kaç asır daha bekledim dünya telaşını
* İlgili fotoğraf, Gazze'de un arayan çocuğun...
İçimizde ağlayan yetim çocuklara...
Melike Baran
2024-12-15T23:09:32+03:00Estağfurullah. Vicdânsızlardan olmamak, vicdânsız kalmamak duâsıyla...
Siz de sağ olun.
Hakan Akçin
2024-12-15T22:37:02+03:00Eyvallah Efendim. Şu, vicdanı ertelenmiş cihanda, bir şiirin, bir halin, bir un arayan çocuğun kalemine gözü dolan gönle de hürmetler etmek gerek. Sizin okuyan gönlünüze murad dilerim. Sağ olun...
Melike Baran
2024-12-15T22:19:51+03:00Şiiri gözlerim dolarak okudum desem yeterli olur mu bilmiyorum...
Her dizenin apayrı bir derûnîliği var. Her dize, kendi içinde eriyor.
Sözünüze ve duygunuza, bereketli bir sağlık dilerim.