İsminden de anlaşılacağı üzere, benlik kavramı olmayanların "Yüce Velinimete" hizmetini anlatan benim nezdimde kusursuz bir distopya.
Yazarının kitabı yazdığında ülkesi Rusya'da yayımlanması yasaklanmış. 1920 yılında yazılan kitap ancak 1988 yılında yayımlanabilmiş. Ve ek olarak Biz kitabı distopyanın başlangıç kitabı olarak addediliyor. Hatta en ünlü distopyalardan biri olan 1984'le de içinde pek çok benzerlik barındırıyor.
Kitap herkesin sayılarla anıldığı, çağrıldığı, umum insani hislerden, duygu ve düşünceden muaf tutulduğu, salt kendilerine biçilenlerin yerine getirildiği
bir topluluktan oluşuyor .Yine bunlardan biri olan D-503'ün günlüğü şeklinde bize aktarılıyor. Hakkında ne söylesem az, hayranlıkla okuduğum, okurken şimdiye ve esas olarak geleceğe yakın olduğunu derin bir üzüntüyle hissettiğim, herkesleştiğimiz, renklerimizi kaybettiğimiz gerçeğini yüzüme vuran bir kitap oldu.
Hasılı can-ı gönülden herkesin okuyup kendine pay çıkarmasını istediğim kitaptır kendisi.
Ve alıntılarımız:

"Çünkü akıl kazanmayı gerektirir."

"Kendime dair kesin bir inancım vardı. İçimdeki her şeyi bildiğime inanırdım."

"İnsanı suçtan arındırmanın tek yolu onu özgürlükten arındırmaktır."

"Sanki benimle dünya arasında bütün hatlar kesilmiş."

"Mutluluğun düşmanları uyumaz, mutluluğa dört elle sarılın, koruyun onu."

"Birbirinden kopuk anlara, parçalara ayrılmış bir dünya."

"Makinelerin düşleri yoktur!"

"Kahkahayla her şeyi öldürebilirsiniz, öldürmeyi bile."

"Artık gidiyorum, bilinmeze doğru..."