Yıkacaklar Beştepe'yi
işçiler
maden karası yüzler
toza toprağa bulanan saç sakal
alnındaki çukurda yoğunlaşan emeğin teri
düşmeden toprağa
emeğin kirini yuva edinmiş tırnaklarıyla
tırmayalayacaklar sarayınızı
bu işçiler bu mağribli işçiler
bıçak gırtlağa dayandığında
bir isyan doğacak
ve öfke saçan
çatık kaşları ile yıkacaklar
beştepe'yi
bu nasırlı elleriyle bu köylüler
kara sabanı ile
kazması, küreği, bıçkısı
çekiçi, orağı, tırmığı ile
yüreyecek sarayınıza uzayan
kırmızı halıya
kuru anızlardan ve soba bacalarından
yükselen dumanlar basacak
misk kokulu tahtınıza
içlerinde balya balya kinleri
alevlendirecek saray bahçelerinizi
tutuşturacak ve yakacaklar
beştepe'yi
bu insanların akıttığı göz yaşları
sel olup basacak saraylarınızı
çırpınıp çırpınıp kurtulamayacaksınız
kendi ellerinizle yarattığınız zelzeleden
raylarını bozdunuz memleketimin
bir bir kalacaksınız betonların arasında
çabalasanız da kalkamayacaksınız
altından kendi enkazınızın
bir bir yakıp yıkacaklar
beştepe'yi
üniversite kampüslerinden
fakültelere dağılan bu öfke ateşi
tutuşturacak kravatlı gömleklerinizi
ve dilleri zincire vurulmaya çalışılan
her öğrencinin
göğe yükselen boykot yumrukları
saldıracak altın kaplama hükümranlığınıza.
mürekkebi sayfalara akmış
derme çatma bir sahafın kitapları,
bozacak kimyanızı
ve tozlu raflardan ellerine aldıkları
ideolojik kitaplar ile yıkacaklar
beştepe'yi
10.04.2023
Berat Güney