kaç mevsim geçmiş içimizden
çiçek açmaya gelmişken bahçemiz harap edilmiş
sarmaşık otlar sarmış her bir yanı
zehirlemiş toprağımızı
sardunyalar kırılmış
oysa sakınarak vermişiz suyunu
süzdüğümüz güneş ışınlarıyla beslemişiz yerini
sakındırmışız kışın yıkıp geçen soğuğundan
ellerimiz mi?
ellerimize batan dikenlere aldırmamışız
gülü seven dikenine katlanırmış ya
gülü, dikeniyle sevmişiz
gül, delip geçmiş
geride bir orman yanmış
bir kahır kalmış
hoyrat bir at çatlamış…