2024’ e son 50 dakika kaldı.. yılın son yazısı... şu an kaleme aldığım... Dünya dönüyor etrafımda .. insanlar ölümle cebelleşiyor.. İnsanlar, insanlarla cebelleşiyor.. İnsanlar kendileri ile cebelleşiyor .. Ben ise en iyi yaptığımı düşündüğüm işi yapıyorum yazıyorum... Her insan kendi kışını yaşıyor. Her yaz bir çiçek gibi açıp her kış soluyor.. İnsan olmak ağır geliyor.. keşke diyorum bazen , keşke sıradan bir kuş olsaydım.. daha az olurdu yüküm, insanlarla uğraşmazdım.. Hiç korkmadan özgürce uçabilirdim mesela.. Sonu düşünmeden.. Özgürce.. Kimseye hesap vermek zorunda olmadan.. Kimseye bir şeyler açıklamak zorunda olmadan.. Sadece uçardım.. Böylece acık nedir bilmezdim belki de... Ölümler, kalımlar, hastalıklar görmezdim. Ruhum yıpranmazdı mesela.. Peki Kuş iken yine aynı Sena olabilir miydim ? Bence olurdum...


Var olmak ne sancılı bir mesele.. vücudunda durmadan çalışan bir sistem ve o sisteme ,

o bedene anlam yükleyen bir beyin var bir sırdan ibaret... koskoca bir sır.. Ve sen de o sırra tabi olan sıradan bir ölümlü..


Beyin ve ruh nasıl dayanıyor bu kadar şeye.. yoksa onlarda sadece var olmak için mi var? En büyük mesele ruh.. Beyin ise en büyük bilmece..

İnsanoğluna kalanlar ise; sevgi, mutluluk, aşk, hüzün, üzüntü, keder... ve bunların toplamı hayat..



2024 nasıl gelir bilmiyorum ne getirir, neler götürür.. bir bilinmezlik.. Güzel gel 2024 .. mucizelerle gel... mutluluklarla gel...başarılarla gel.. bütün güzelliklerle gel...


Edebiyat ve sanat dolu bir yıl olsun..


Sena Nur Köroğlu