Yıldız Ay'a vuslat iken,Ay Güneş'e meftun.

Bir aciz dua etmiş Yıldız Ay'a kavuşsun diye,

Bir aciz dua etmiş Ay Güneş'e kavuşsun diye.

Aşkının imkansızlığı yazılmış kaderine.

Gece göğünde kaderin yazdığı acı bir hikaye,

Kalp otağı bin derde viran harabe.


Varmış aşkın da bir sınırı,

Kabullenmiş imkansızlığı.

Kavuşamayacak yüreklerin ağıtlarıydı bu gecenin hırçınlığı.

Bulutlar sakladı göz yaşlarını.

Yıldızın haykırışı karanlıkta yankılandı.

Ve kader aşkın imkansızlığını ölüme doğru bıraktı.


Yıldız kayarak kavuştu yeryüzüne,

Gökten kovulanı kabul etmedi yer de.

Tanrı bakmadı yüzlerine.

Çemberin içinde acıyla solan gök kalıntısı,

Acıyla baktı Ay'ın gülüşüne.

.

.

.

Gözlerim şimdi bir deniz kadar ıslak,

Dudaklarım bir sahra kadar kuru.

Sevda bir karabatakmış ey gök!

Aşkımdan ölüyorum ama onu seviyorum.

Belki sessizce ölürüm,

Belki çığlık çığlığa.

Hissi hiç bitmeyen bir çember içinde çırpınan yüreğim,

Onun gülüşüyle yanan kalbim.

İmkansızlığı yüreğimi dağladı,

Gözlerim kanlandı,

Aşkım semada saklandı,

Kederim kefenimde kaldı.


Unutma beni ey dünya!

Unutma beni ey güzel sevgilim!

Heybende umut getir bana,

Güneşe güldüğün gibi bana da gül arada.


Herkes fani,aşkım baki ey ay!

Özleminle yanıp kavruldum,

Kendi kendimi avuttum,

Ben beni sende buldum.

Gece göklerince bu gönül sana tutkun,

Sen güneşe tutuldun..

.

.

''Sen bana geldiğinde ben güneştim,sen güneşe tutuldun.

Ben sana geldiğimde yıldız oldum.

Yıldız da aya tutkun.

Her şey,herkes fani ama aşkım baki demiştin bana,

Ben kendimi sende buldum.

Sen kendini bende kaybettin,bizi buldun''