Yapay mavi gözler, batmayan kirpikler, ıslatılan altlar...

Tanrım, bu seferki değil senin korkundan.

Bağışla, altımız da üstümüz de senden

Ama korkarım ki altı üstü de sen.


Acıya yeminli suskunluk çağında

Ben henüz çocukken, konuşsam da duyulmazken 

Her gece aynı yerden kayan o yıldıza bu itiraf,

Ben orada ilk defa yas yerine dilek tuttum.


İşte o gece ölüm kalbimden doğruldu.

Hissettim, o çıkmak bilmeyen son soluğu ben, ta orta yerimden 

İyileşmeden kabuğu kaldırılacak yaralarımın üstüne 

Bir de kalbim uf oldu.


Artık ben de koparılanların mezarı tırnaklarımdan daha canlı değilim.

Dahası ben bir oyuncak bebeğim.

Tapındıklarımdan korkulmayacağını da 

Onlar bazı geceler korkup bana sarılınca öğrendim.