Gökyüzünde senin gibi kaç melek yaşar?
Cennetten düşmüşsün, yaralanmış kanatların
Güzel gözlerin, bana yorgun ve kırgın bakmasalar...
Doldurmuş hep sol tarafını kalbindeki cam kırıkları
Bir sonbahar akşamı, esintili ve soğuk
Ceketimin iç cebinde nisan kızılı düşler
Belki asırlardır bakar seni görmüş olan bu gözler
Bir kış gecesi ayazı gibi, derin ve donuk...
Kendini suçladı pişmanlığıyla mavi gökyüzü
Ona canın acıyarak baktığın her dakika
Kendi suçladı acıyla kalem ve mürekkep
Seni biraz gülümsetemeyen her satırında
At gönlündeki acıyı cenneti saçında taşıyan kadın
Sen at ki, dünya rengarenk bir yer olsun
Kaybet aklındaki karışıklığı, göğü gözlerinde taşıyan kadın
Onu kaybet ki yıldızlardan yapacağım taç kafana olsun...