Göğü seyre duruyorum kaç zamandır.
Yıldızları raflarından alıp
Hüznüme sarıyorum.
"Milyarlarca hüznü kaç yıldız iyileştirir"
diye sormadan beyhude bir halüsinasyon çabasındayım nicedir.
Arza sığdıramadığım bunca isyanı
Şu koca sema nasıl duyacak,
Hem Kanat çırpınışım fazla değil mi
Boyumdan büyük işlere kalkışmanın bedeli olsa gerek bu.
Peki ya boyumdan büyük hüzünlerim,
Utangaçlarım, kayıplarım, yarım kalmışlıklarım?
Ey, bunları yaratan,
Beni zifiri Umman'da bırakan o anlamsız yaşamım,
Şimdi sen söyle,
Kaç damla gözyaşım diyeti olacak var oluşumun?
Kaçıncı düşüşüm paklayacak günahlarımı?
Ah bu heybemdeki yükler,
Ah bu hücrelerimde hayta hayta gülen zerreler
Her gece bastıran duvara bakma nöbetleri,
Ne zaman terkedeceksiniz yılgın bedenimi?
İzbelerde sıkışan soluklarımı ne zaman geri vereceksiniz?
Anlamsız bir hayatın
Anlamsız yığınla soruları işte...
Ey,
Göklerden aman dileten arzın kukla insanları,
kirli ve asık sıratlıları
Bu isyanım size.
Hüzünden parça parça olmuş bedenimle
Umuttan bir zerre kalan ruhumla
Karşınızda,
Hınçla,
Aşkla,
Ve Coşkuyla
Haykıracağım yeniden
ellerimle yeniden tohumlarınızı ekeceğim,
Sularınızı gözlerimin ibriklerinden vereceğim,
Güneşinizi gülüşümle üzerinize serpeceğim,
Köklerinizi ümitlerime bağlayacağım,
Gövdenize sabırla sarılacağım,
Dallarınıza ruhumla üfleyeceğim.
İnanın,
Ve kulak verin bu dediklerime:
Yeniden sizi yaratacağım
Yeniden güneşe selam vereceğiz
Yıldızları raflarına yeniden yerleştireceğiz.
Ummanı biz aydınlatacağız
Yaşamı,
en çok yaşamı yeniden var edeceğiz
|Septik ßey|