Deniz yılmış bir darağacında sallanırken

Üstüne yıkılın bir ağacın altında kalmış adeta.

Koskoca deniz üstüne atılan bir kütüğü yüzdürmekten yılmış.

Deniz yılmış gemilerden, vapurlardan ve insanlardan.

İnsanlar eğlenirken üzerinde o hep kışı beklemiş.

Masmavi görüntüsünü resmeden ressama kin tutmuş.

Deniz geceleri simsiyah olmayı beklemiş.

Ve deniz kirlenmeyi beklemiş,

Tertemiz insanların yüzüne bakabilmek için

Çünkü insanlar imanlarıyla temizlenmişler

Çünkü insanlar tanrılara kendilerini kurban etmişler.

Çünkü insanlar inandıkları için öldürmeye hak görmüşler.

Çünkü insanlar tanrının yarattığı en üstün varlıkmış.

Ama insanlar temiz kalmışlar.

Çünkü insanlar aşklarıyla temizlenmiş.

Aşık oldukları kadınları öldürmüşler kadınım diye.

Aşık olan kızları öldürmüşler namus diye.

Erkeklere yumuşak demişler aşk için rakı içerken.

Ve hemcinsine aşık olanları günahkar ilan etmişler.

Ama insanlar temiz kalmış.

Çünkü insanlar kültürleri medeniyetleri ile temizlenmiş,

Çünkü kültürlerini kirleten Pir Sultanları asmışlar

Çünkü gençleri kirleten Sokrates’i idama mahkûm etmişler,

Çünkü insanlar aydınları yobazlara tercih etmemiş.

Ama insanlar temiz kalmış.

Kirlenen hep deniz olmuş.

Ve denizi de asmışlar…

Darağacını yaktıkları ormanlardan, yıktıkları ekosistemden,

İpini yakıtlarından, çöplerinden yapmışlar…

Çünkü deniz hiç insan kadar temiz olmamış.