bir aydınlanıştan bahsedip dururlar.
ben de bir kararışın varlığını yadsımadım!
o kararışı ben buldum, ben icat ettim!
bir hazdan eser yok onda
ama kahkahalarla güler,
alay eder! haddiymiş gibi.
“nasıl haddim olmaz, ben senim, sen de ben.
insan kendine gülemez mi?
tek sorum var, sorayım gideceğim:
titreşen karanlık olmasa mumun ışığı aydınlatır mı?”
bağımlısı eder kendine, biz insanoğlunu
ızdıraba bağımlı ama güçsüz olanından.
-e o zaman pek tabii haddidir de
tüm suç onda, sende, bende, bizde-
sonsuzluğun bilgisi nedir kimse bilemez belki,
tahminler varsa da neye yarar, gerçek değil hiçbiri
o karanlığın bir sonu yok, sonsuz da değil ki.
sadece durur orda, insanın öz varoluş nefreti
varoluşunuzla taçlandırırsınız kararmayışı -çoğunlukla kararışı,
önünüzdeki tabakta sadece bunlar var çünkü
bir de üç küçük havuç: biri o biri sen biri öteki
tanrı, moira ve mephisto
bir yanılgı, bir illüzyon, bir hayal: seçim değil hiçbiri!
verilen nedir, verilmeyen görünür, oblomovluk da kazanamayacak!
umarım bugün de dün gibi olur
medea
2022-08-12T11:34:39+03:00tsk ettim