Sözlerini şimdi daha iyi anlıyorum

Es geçmiş olduklarımdan bahsediyorum

Gözyaşlarımla yolu bulamıyormuşum

Onlar sadece hain bir yanılsamaymış

Tek başına, yalnız, yola çıkma diyordun

Karanlığa koşuyordum ben, hafiften içim tıkanıyordu

Yaşamak istiyordum ama korka korka ilerliyordum

Parendelerimi izliyordu ışık parçaları

Yollar sarptır, gariptir diyordun

Doğru yolu gösterseydin yollar hiç de öyle değilmiş

Sen beni o karanlık, sonu gözükmeyen yollarda koşturdun

Yıllarımda, elini cebine atıp sıkı sıkı üstünü örttüğün

Ben de biliyordum endişelenme, mahvettiğimi kendimi

Nitekim alıştım yalnız yürümeye 

Senin yalnızlığını o kadar paylaşmak istiyordum ki bulutlarında...

Tabii, bulutlar yollarla kesişecek irtifada değildir.

Lütfen birazcık eğil, üstümdeki tozu kaldırmama yardım et 

Gözlerinden fısılda, yorgun iskeletime 

Beni, bana, kendini sevdir.

Yalvarırım, beni kandır, yolumu saptır

Müziğimin sesini kıs, seni dinleyeyim

Öyle hevesle, sözlerin yarıda kesilmeden.

Üzerime yağ 

Çekinme benim yağmurum olmaktan

Benim sana boyum uzanmaz.

En çok da bana sevmeyi öğret

Tanımını yapamadığım narsist şeyi

Çiselemeyi bırak artık, boğ beni kendinde.

Kır şu hevesimi yenisini inşa edelim

Mimarı sen ol, işçisi ben

Ağacın altında bekliyorum seni.

Öyle yazmak istiyorum sana ama

İnan aslında buna öyle ihtiyacım ve zaafım var ki...

Zaaflarımı unuttur sana karşı

Eylemim ol, süreklim ol bitemeyeyim sana.

Şarjım bitiyor sana son kez sayfalarını tükettiğim kağıtta

Hafiften yağmur başladı, üşüyorum ve içten içe güldüren bir duygu sardı bedenimi.