Artık olağanım hâline gelen bulanıklık içerisinde oturuyorken
Bugünün tarihine takılıyor gözlerim
Öyle takvim falan yok evimin duvarlarında, masamın kenarında
Telefonumun bir anda ışığı yanan ekranından görüyorum
Bugün martın yirmi beşi
Neredeyse devirmişiz yılın ilk üç ayını
Oysa bir önceki yılı uğurlayıp yenisine girişimiz sanki daha dün gibi
Ne ara geçti zaman
Ne ara bitti sonbahar da kış geldi ardından
Bu yıl yalnızca teoride sonbaharın peşi sıra gelen fakat pratikte varlığını layıkıyla hissettirmeyen kış ne ara sona erdi de ilkbaharla buluştuk çoktan
Anlamadım...
Oysa ben en son geçen yazda kalmıştım...
Bugün ayın yirmi beşi
Yirmi dördü değil, yirmi altısı değil
Yirmi beşi…
Bu sayı
Kafamı tutup çekiyor, çağrışım denizinin sularına daldırıyor
Direniyorum çokça
Lakin bu sayı üstün geliyor eninde sonunda
Kafamla beraber tüm vücudumu da daldırıyor suyun içerisine
Boğuluyorum
Çağrışım denizinin akıntısına kapılıp sürükleniyorum
Ve o an, üzerime akbaba gibi üşüşmeye başlıyor yirmi beş’ler
''Ne çok yirmi beş var!''
Daireler çiziyorlar üzerimde
Ve o an, bir sürü anı parçacığı canlanıyor gözlerimin önünde
Misal geçen ayın yirmi beşi, doğum günüydü babamın
Tam olarak kaç yaşına bastı, bilmiyorum
Sanıyorum ki oturup hesaplamak da istemiyorum
Bundan tam beş ay sonrası ise doğum günüm benim
Bu ağustosun yirmi beşi, yirmi dörtten yirmi beşe geçeceğim
Bundan tam beş ay sonra
Bu ağustosun yirmi beşi, yirmi dörtten yirmi beşe geçeceğim
Yirmi dört neyse de
Nedense çok büyük bir yaş gibi yirmi beşin bendeki titreşimi
Çocukken de öyleydi
Yirmi beş yaş bana çok büyük bir yaş gibi gelirdi
Zannederdim ki
Yirmi beş olunca hayatımın düzeni oturmuş olacak büyük ölçüde
Üniversiteden mezun olalı hatırı sayılır bir zaman geçmiş olacak malum
Dolayısıyla kaliteli bir işim olacak, kendi paramı kazanıyor olacağım güzelce
Kariyerimin temellerini zaten atmış olacağım çoktan, yirmi beşimde de kat çıkacağım üzerine işte
Güzel bir ilişkim olacak
Çok sevileceğim ve çok seveceğim
Can dostlarım saracak etrafımı
Her şeyimi güvenerek ve huzurla paylaşabileceğim insanlarla dolacak hayatım
Birçok şey yerli yerinde, net ve belirli olacak
Biliyor olacağım bu hayatta neler yapmak istediğimi ve zaten yapıyor olacağım onları işte
Ve daha nicesi...
Yalnızca birer sanrıdan ibaretmiş meğer tüm bunlar ve daha nicesi...
Bugün, yirmi beşime tam beş ay kala
Büyük ya da küçük ölçüde oturmuş olmasını bekleyebileceğim bir hayat düzenim yok
Belirli bir yere kadar yürümeyi seçtiğim yoldan dönmeyi ve kendime daha başka yollar açmayı seçtim
O daha başka yollarda ancak bebek adımlarıyla yürüyebiliyorum şimdi
Temelini çoktan atmış olduğum kariyerin üzerine kat çıkmaktan ziyade, bambaşka alanlarda yepyeni temeller atmayı seçtim
Yirmi beşime beş ay kala, ciddi manada sıfır noktasında gibiyim
Kökten dönüştürmeye, yeniden yapılandırmaya çabalıyorum hayatımı
Yirmi beşime beş ay kala, tek başıma
''Zor, zor fazlasıyla...''
Hayatımın varsayımsal sayı doğrusu üzerinde
Sıfır noktasındaydım bu dünyaya henüz bedenlendiğimde
Ve sonra büyümeye başladıkça belirli bir yöne çevirdim odağımı
O belirli yöne hareket ettim sıfır noktasından
İlerlediğimi sandım
İlerledim de hakikaten ama o belirli yönde ilerledim işte tamamen
Tüm odağımı, zamanımı
Gücümü, sabrımı
Emeğimi, dayanıklılığımı
İstencimi, istikrarımı
O yöne koydum, o yönü gerçek yolum sandım
Fakat sonra anladım ki
O yön değilmiş benim kalbimin esas arzusu, özlemini duyduğu
''Sil baştan...''
Diğer yönde ilerleyebilmem için
Sıfır noktasına ulaşmam gerekti önce
Yeniden…
Tıpkı bu dünyaya henüz bedenlendiğimdeki gibi…
Ve sanıyorum ki
Şu an ya sıfır noktasındayım
Ya da sıfır noktasından diğer yöne az biraz ilerlemiş durumdayım
Fakat görünen o ki
Hayat düzenimi yapılandırmaktan henüz uzakta, epey uzaktayım...
Seçmedim ben, seçmiyorum da hâlâ
Toplum nezdinde kabul gören, genelgeçer ''hayat basamakları sistemi''ne ve yine genelgeçer zamanlama mefhumuna ilişmeyi seçmiyorum
Belirli yaşlarda belirli basamaklara ulaşmayı içeren ''hayat basamakları sistemi''nin ezbere kabulü sonucu bireyin içine hapsolduğu esaretin, kendi bireysel hayatımda zuhur etmesine izin vermiyorum
Herkesin zamanlaması farklıymış hakikaten hayatta
Bunu, yirmi beşime beş ay kala, daha iyi anlıyorum
Belirli bir yaşta üniversiteye yerleş, mezun ol
Belirli bir yaşta işe gir, kariyerini yapılandır
Belirli bir yaşta ev, araba sahibi ol
Belirli bir yaşta evlen
Belirli bir yaşta çocuk yap hatta yine belirli bir yaşta ikinci, belki üçüncü çocuğunu da yap ve kurduğun aileyi genişlet iyice
‘’Belirli bir yaşta… Belirli bir yaşta…’’
Toplum nezdinde kabul gören, genelgeçer ''hayat basamakları sistemi'' işte karşınızda!
Ezelden beridir öyle güzel işleniyor, öyle başarılı kazınıyor ki zihinlerimize tüm bu basamaklar ve daha nicesi
''Zaten olması gereken bu...'' zannediyoruz
Tüm bu basamaklar ve daha nicesini sorgusuz sualsiz takip etme eğilimi gösteriyoruz
Ve sonra
Kendilerini, aslında içten içe istemedikleri hayat düzenlerinin içinde bulan
Belki toplum genelinden ayrışan hayallerini gerçekleştirmek üzere ufak bir adım atmayı dahi denememenin ''Acaba?..''sını kalplerinde yük olarak bir ömür taşımak mecburiyetinde kalan
Tüm bunların pişmanlığı ve hıncını, hak etmedikleri hâlde, diğer insanlardan -belki eşinden, belki çocuklarından- çıkaran
İnsanlarla doluyor dünya...
Zehirli
Fazlasıyla zehirli bu ''hayat basamakları sistemi''
Ben de takip etme eğilimi gösterdim bu basamakların bazılarını geçmişte
Ne bileyim
Mantıklı ve doğru olan o sandım
Bu dünyada hayatta kalmanın doğru düzgün başka yolu yok sandım
Fakat artık devam ettirmeyi seçmiyorum o gidişatı
Dedim ya;
Sıfır noktasına döndüm geri
Ki bu zamana dek gittiğim yönün tersi yönüne ilerleyebileyim
Dolayısıyla
Mesela bugün, yirmi beşime tam beş ay kala
Sıfır noktasındayım ya
Ya da sıfır noktasından diğer yöne az biraz ilerlemiş durumdayım bebek adımlarıyla
Lakin az biraz ilerlemiş olsam dahi
Sıfır noktasındaymışım gibi hissediyorum hayatımın
Yirmi beşime beş ay kala...
Bu beş ay içerisinde
Henüz yirmi beşe geçmeden, hâlâ yirmi dört iken
Değişir mi bazı şeyler olumlu manada
İyicil oluşlar gerçekleşir mi hayatımda
Bilmiyorum…
Bugün, yirmi beşime tam beş ay kala yazmakta olduğum bu satırlar
Tam beş ay sonra nereye evrilir ya da herhangi bir yere evrilmez mi ki acaba
Kestiremiyorum...
Berilnaz Baş
2024-03-26T01:59:54+03:00Ne güzel bir temenni😊 Hepimizin ilham ve motivasyonu bol ve daim olsun🌈🙏🏼
Berilnaz Baş
2024-03-26T01:52:39+03:00Evet, benim de bir içeriğime yer verilmiş🙏🏼😊
Çok naziksiniz, çok teşekkür ediyorum🙏🏼🍀🤗