evren bu kadar karanlık ve bu kadar güzelken,

ey sen köşelere sığınmış insan,

sen neden nefret edersin

karanlıklarından

neden kaçarsın bu kadar insanlardan

oysa dokundukça yeşerir çatlakların

dokundukça açar gökyüzü

ve dokundukça anlarsın

derinliğini karanlığının

fark etmediğin gülüşlerindir

ışık tutan karanlıklara

sen evrenin kendisisin

daha genç, daha düşüşlere meyilli

ama evrenin kendisisin

aynı senin gibi onun da kusurları vardır

mükemmel düzeninde işleyen

ama hataları yoktur

bir karadeliğinin bile güzelliği vardır

bilim insanlarını heyecana sokan

aynı o senin gibi,

güzelliklerine uzak, yanlışlarına yakındır

bu yüzdendir ki muhtaçtır sana

sen olmasan kimse el sallamaz aya geceleri

ufukta marsı aramaz

yıkımla olan süpernovaların güzel renklerini seyre dalmaz

boşluklarında huzur,

renklerinde sevda bulmaz

aynı onun sana baktığı gibi

sen evrenin gebe kaldığı güzelliklerdensin

kendi içinde minik evrenler taşıyan

kendi içinde patlamaları, kendi içinde oluşumları olan

damarlarında yıldız tozu akansın

hayran olduklarınsın

aynı evren gibi, senin gibi,

sen güzel şeylerin yaratıldığısın