Sabit durmak ne güzel şey aslında; sakin, telaşsız dik ya da yatay düzlemde kıpırtısız yaşamak.

Ama ben ilerlemek istiyorum. İlerlemek zorunda mıyım? Profesyonel olmak istiyorum. Profesyonel olmak zorunda mıyım?


Kafam çok karışık biliyor musun... Öyle karışık ki kahveyi üçü bir arada karışık içerken bile ağlayasım geliyor aklıma kafam geldiği için. Yok ben yapamıyorum galiba.


Neleri bahane ediyorum bir bilsen şaşırırsın. Kendim hariç her şeyi. Domino taşlarını dizmeden önce düşecek olan son taşın birine çarpmamasını falan umursuyorum. Öyle plansız öyle hesapsız yaşıyorum ki aslında bu beni delirtmesin diye en ilerisini düşünüyorum.


Kapıya gelen sütçüden süt mü alsam diye düşünürken o sütle yapacağım sütlacı ikram edeceğim yan komşuyu düşünüyorum.


Başlıyorum güne, diyorum bugün farklı olacak. Akşam yatağa dünkü gibi giriyorum. Ben değişemiyorum, düzelemiyorum. Yok, ben yapamıyorum galiba.


Son paragraf bari güzel olsun istiyorum. Okuyacak editör beğenmezse diye utanıyorum. Yazıyı zorla gönderiyorum. Yok, ben yapamıyorum galiba.