Bir hayli zaman oldu sevdiğim için yazmayalı.
Bir hayli üzüldüm, öldüm.
Çok ağladım ve bu değerlikte güldüm.
Şimdi soğuktan uyuşmuşçasına yazmakta zorlanan parmaklarımı,tutunacak bir şeyi kalmayan aklımı, gideceği yeri olmayan adımlarımı yaşatmak için -mış gibi yapıyorum..Güya kendimi avutuyorum.
Fazla sessizliğin içinde ki bu çığlık ölülerin olduğu yerin dibinde
Bir mezar içerde ama Fatiha okuyanı olmayan bir kimsesiz
Kulağında bir takım müzikler ve kirpiğin arasını okşuyan rüzgar.
Tenini başka saran yok.
İçinde ki sarmaşığı kurutacak bir şifa da
-Kelimenin yetmediği bir zaman diliminde fazla gri olan bir ortamda tiz olan sesler içinde kırmızı bir yorgunluk var.
Kırmızıyı oldum olası sevmem.
İnsansa sevmediğine tabii, daimi
Ve insan her zaman ulaşılmaz kılar sevdiğini.