Gözlerine yuvarlak camlar ekletmek istersin bazen

Bu bir yönüyle dünyaya meydan okumaktır

Bu bir yönüyle sigaranın söndürülüşü hakkında soyut düşünmektir

Yollardan geçiyor bedenim, ben hareket edemezken

Fizik bilimine meydan okuyor metafizik

Bu bir yönüyle otobüsü her gün dört dakika ile kaçırmaktır

Bu bir yönüyle bir kediyle göz göze gelmektir

Bir kediyle gözlerini vuruşturmak ne nahif bir düellodur

Kim bilir?


Dünyaya düşüyoruz ve çok ölüyoruz

Bir yönüyle sana doğru koşmaktır dünyaya düşmenin meali

Bir meseleden binlerce ünlem çıkarana şair diyorlar

Şair bekler

Beklemek yalnızlıkla şarkı söylemektir

Seni son gördüğüm yerde mecburen yağmur yağar

Zaten üç canım vardı biri konformistlere armağan olsun diğeri de sana sevgilim

Ben ilk kez ölüyor değilim ya

Mecburen tecrübeliyim

Yaşamak dediğin zaten bi’ sigarayı her iki ucundan aynı anda yakmaktır

Seni seviyorum


Dünya bizimle oyun oynar abimizdir, ablamızdır, yaşımız gençtir

Biz oyunumuzda çok uluslu şirketler de oynatalım

Masrafı bol olsun fark etmez

Seyircilerimize alkış satalım

Ama şair bilir ki dünya bu oyunu kaybetmez

Brezilya halkı isyan etmez

Yandaş medya sosyoloji kusar

Oysa şair bilir ki ontolojik bir sorundur iktidar


Benim yerimde olsaydın bazen sana gelmek isterdin

Sen tramvaylara binerdin

Bir yönüyle seni beklemektir tramvay durakları

Gülüşünü düşürdüğüm raylara geri dönülmez artık

Ecele susamışlığım belki de bu yüzdendir

Bu yüzdendir ki sözlerini son kez dinliyorum

Her tabut cesedini beklerken

Bazen maktulün tek suçu ölmek istemesidir


Günahtın sevgilim

Yine aynı sabahtayız günaydın sevgilim

Sabahlar Singapur’da bir tekstil fabrikasıdır

Haksız yere yorulur işçi kadrosunda ilk 11’e girenler

Hakkıyla yorulur insan borsadan para katlarken

Hangi borsayı takip edeceğine karar vermeden yorulmak haramdır

Bu bir yönüyle Adam Smith'e şirk koşmaktır

Bu bir yönüyle gözlerini vuruşturduğun o kediyi ertesi sabah görememektir

Ben hep yorgundum

Seni seviyordum


Katil olmanın heyecanına kapılışından belli, ceset olmaya hazır olmayışım

Eğer usulca doğrarsan parmaklarımı canımı acıtmaz

Moderniteye uyum sağlamaktan daha çok

Bu bir yönüyle sana meydan okumaktır

Hem de ahiret korkuma yenik düşmeden

Zaten bir canım kaldı o da kimseye armağan olmasın

Zaten mecburen ilerleyen boşa zamanlar toplamıydı dünya

Bu bir yönüyle senin tramvaylara binip gitmen

Bu bir yönüyle kan bağışında bulunmaktır toprağa

Ama sen yine de kıyma bize ey dünya

Kıyma bize!

Kıyma bize…

Kuşbaşı Aysel teyzeye