Hüdai yokuşundan aşağı inince düşündüm seni

Yokuştan çıkmaya nefesim yetiyor da

Sanki içimde ki yük beni senden ediyor.

Ses, nefes hatta yörük atın

Ötelerden getirdiği herkes de sen varsın;

Söyle nasıl çıkarım sarp yokuşları

Ben de beliren dağın

Dağda nefeslenecek durağın

Sana gelişimde ki hikmeti nedir


Besmelede ki noktanın sırrına aşinâ

Fakat kendimin sırrına misafir

Tûr'da yaktığın ateş

Şimdi benimle yokuşun başında

Varmak için nefese değil ki imanım

İmanım, kendinden müteessir.


Noktanın nazarında gördüm

Gördüm de girdim alemden içre

Her şeyi bildim, bildim de geldim

Nokta şimdi neden kördüğüm...