"Kavram adları kullanmak bastırmaktır" diye okumuştum bir yerlerde... Bir başka yazar "izmler idrakimize giydirilmiş deli gömlekleridir" demişti. Hayata 19 yaşında bakan gözlere "hızlı pes ettiler" dedirtti bu cümleler, bu cümleler 24'ünde realitesini kazandı.

Konuşurken dilin arasına sıkışan çalı çırpının acısı bunlar hep, gözümüzün önünde dolanan çocukluk manzaraları vesair... İmgenin bıraktığı o gölge orada kalacak. Dedenin evindeki havlu, köşebaşı kaldırımlar, çırpınan deniz ve sevilenin yassı bakışları... Hep orada kalacak. Annene bakarken, babana bakarken, şelaleye bakarken....

İbrenin sonuna doğru gelen o yorgun ses gelemeden bitmeli bu yolculuk.