Cambazın yolunda ilerlemesini sağlayan Allah’ın elinde bulunmayan sopasıdır. O sopayı değnek eyledim kendime. Düşmeyim diye aldığım değneğime tutuna tutuna düştüm yollara. Kulağıma gelen dedikodularla kulaktan kulağa oynamadığım için sürüldüm. Yola çıkmamda gerçek nedenim budur.
Bu sefer demedim “bir dahaki sefere” diye. Kahverengi nostaljiler, mor kahramanlıklar, kırmızı kargaşalar, sarı hastalıklar, pembe hayaller ve beyaz umutlar gördüm. Yoldan çıkmamda gerçek nedenim budur.
Kâh yıllanmış şarap tadında cümlelerim, dile getirilememekten ekşimiz bir zehir oldu. İçimde kalıp akla yapıştı, dile düşemedi, adeta kimsesiz bir kabir oldu. Kâh kör noktada saklanmış aşktan gözü kör bir bakir oldum. Beni kazıyıp atana kadar duvarda yaldızlı bir fresk tabloydum.
Herkes kendi sanrısının doğruluğundan emin, kendi tanrısına dua ederken, ben gerçekleri tüm berraklığıyla içiyordum. Kana kana içtikçe görüyordum. Fakir çiftçiler için kutsal su din adamlarınca dua edilmiş su değil, en çok ihtiyacı olduğunda yağıp hasadını kurtaran suydu. Hayatı o hasada bağlı çiftçiler, herkesin kutsalının farklı olduğunu sessizce ortaya çıkaran figüranlardı. Figüranların tüm senaryoyu değiştirebileceğine inandım ve saygı duydum ama saygı duruşumda öksürük tuttu. Kemoterapiden yorgun düşmüş gibi duran boynu bükük sokak lambaları Edison’un yıllar önceki parlak fikrine tezat oluşturacak kadar cansız bir ışık yayarken sokaklara, ben kor düşen ocaklarda üşüyen yarınlara kol kanat geremediğimle kalıyordum. Yoldan çıkıp hiçbir yere gidemememde gerçek nedenim budur.
Kokuyor insanlığın leşi. Telaşa kapılmamak akla ziyan. Böyle zamanlarda keşke saçlarımı kazıtarak sildirebilsem hafızamı. Dalgın bir kumarbaz gibi tek derdim bir sonraki gelecek kart olsa. Kötülük bacak çeliyor karşımda her zamanki arsızlığıyla. Aklımdan geçen kötü kötü şeyleri bal gibi biliyor. Beni duysun diye ustura gibi çekiyorum keskin mizahımı. Meleğim sigara içiyor, birazdan gelip yazmaya devam eder diyorum günahlarımı. Kötü kötü gülüyor bana.
Hiçbir şarkı yüzde yüz oturmuyor halime. Bir türkü tutturup gidiyorum gündüz gece.