Sonra biz yüzlerce idik

Yalnız ben birdim

Herkes onlarcaydı

Dudağım yoktu bir zaman

Tabelalarım vardı geceleri sönenlerden

Otobüsleri yağmalardı yolcular o zamanlar

Asfalt kargılardan atlıydı

İşte o zamanlar dilimiz yoktu yekpare

Geçip giden fotoğraflardık yansımamızda

Yolun sonunu bilmesem bu kadar kararmazdım

Ağlanmazdı bu yollarla yoksa

Gülünmezdi bu yollar yoksa

Bilmediğim heveslerimdi işte cam kenarındaki romanlar

Hep aynı durakta inen

Aynı adımda düşer

Dalkavukluk işte neme lazım

Sen de beşerden afarozsun ya

Tadından kurşunsuz uykuların

Durmadan yakılıp da doğarsın

Yalpalamışsın çoktan

Ben boşluğunda revan