sen benim görüp görebileceğim en güzel yerlere çıkan yol,
sen benim uzamasını istediğim,
dinlediğim müziklerle virajlarının raks ettiği yol*
mavi, yeşil, 'kırmızı'
bilmem kaç renge kaç çocuk neşesi sığdı
hiç kaybolmasındı sığdırdıkları,
icabında otoban kenarında izlediği samanyolu galaksisi ile doldurmuştu ruhundaki en derin yaraları.
sen benim avuçlarımdaki rüzgara, soluduğum çam ağacı kokusuna, kulağımdaki tınıya
eşlik eden yol*
kim bilir hiç durulmasan nerelere çıkarsın
hangi gecende hangi yıldızını kaydırırsın.
yol*
senin üzerine ne şiirler yazılır da
bir samanyolu kadar anlam barındıramazsın**