Nereye varacağımızı bilmeden yaptığımız bir yolculuktur bazen düşlere dalmak. Olan, olmayan, olamayan, olamayacak olan ne varsa içinde kaybolup gittiğimiz...

Bütün yanlış anlaşılmalar veya hiç anlaşılmamalar hepsi sanki bir yanlış durakta inme sorunsalı gibi. Ötesine koşman gerekir bir hayli. Varmak için çıkmadık yola gerçi...

Keşke insan indiği duraklarda kalbindeki yükleri de bırakabilse. Hafifleme hissiyle yine yola devam etse. Herkes heybesinden bir tutam keder bırakmış 'gül döker gibi' yollarıma. Yine de dimdik durmuşum karşılarında. Düşeceğimden korksam da bazen, yeniden doğurmuşum kendimi kendimden. Çünkü tüm çabam kendim kalabilmekti sizlere rağmen. Yol ancak böyle güzel. Benden alınan ne varsa - umudum, gençliğim, çocukluğum - hepsini yeniden inşa ediyorum lunaparka koşan bir çocuk tebessümü ve sessizliğiyle.

Yarım kalan, tamamlanmayan, özlediğim, sızlayan hikâyelerimle yolumda yolcuyum. Belki başka bir durakta yine, yeni, yeniden tanışırım kendimle. Rağmenlere rağmen...