"Kendi sınırlarında gezen ayçiçeklerinin selamladığı cama düşen yağmur damlalarıyla yapılan kalbinden beynine mekik dokuyan sınırsız; yolculuk🌻"


****


Sabah kahvesi gibi uyandım bugün, bulutları izledim, çiçeklerimi suladım sevdim onları konuştuk biraz. Kuşlarımla dertleştik ötüşlerini dinledim huzur huzur kokusunu duydum.


Mutfak masasında içilen sabah kahvesi gibi uyandım bugün, içine içine dingin, kalbine işleyen sakinliklerle , annemin sesiyle babamın bakışıyla... İlk yudumda genzimi tırmaladı o kahve şekeri kesmiştim tarçınlıydı artık kahvem ondan mıydı acaba ilk olunca hep bi alışılmadık gelirdi zaten her şey hayatta da ilk yaşadığımız deneyimler hep bi genzimizi tırmalardı, ne de olsa alışırdık her şeye, insanoğlu alışırdı güzele de kötüye de...


Bulutlar çok yakındı bugün yere, kucaklar gibiydi yer yüzünü ağlamadan önce gülen insan gibiydi. Yanakları kabarmış bakan tatlı bir çift göz gibiydi sema. Kuşların kanat çırptıkları yön aynıydı bazıları yönünü şaşırıp arkada kalmıştı yetişirlerdi umarım ya da kendi yollarını bulurlardı belki kim bilir?

Cemre düşmüş havaya, baharın habercisi yanımız tomurcuklanıyor demek biraz biraz, hevesler heyecanlar tazeleniyor baharla yeniden doğuş doğaya ve aslında belki de bizee...


Sabah kahvesi gibi uyandım bugün biraz acı, biraz sakin , biraz huzurlu ,biraz sancılı...