Ömrümün kopkoyu çalkantılarında ilkgençliğim

Örselenmiş çelişkilerle bir enkaz

Ne bir güvercin göğümde

Ne de dergahımda bir derviş 

Yürüyorum yol uzun...


Dünyamdan dünyana bir iç çekiş

Hazin, kırılgan, suskun

Işıldar ırmağında sevginin

Ne bir boğuntu kokunda

Ne de aşina bir yüz adımda

Yürüyorum yol uzuyor...


Karıştı geçenlerde bir cenazeyle bir düğün

Öldümdü percerende o gün 

Ne bir anı sayfalarda

Ne de sıyrılgan bir ateş toprağında

Yürüyorum yol kayboluyor...


Beyaz kanatlarda sönük umudum

Çelimsizce açılıyor şafağın kapısına

Ne bir kor gözlerimde

Ne de ağlayan bir ömür geride

Yürüyorum, “yolun sonu görülüyor”