Hadi!
Çekip gidelim buralardan.
Neden duruyoruz ki hala?
Bir şey mi bekliyoruz gerçekten
Binip bir trene gidelim
Vagonlarında sevişebileceğimiz.
Gizli saklı sigara içip
Her yerine kokumuzun sineceği.
İki bilet kessinler bize dönüşü olmayan
Bir vagonda sen ve ben
Bir yataklı vagonda kimsenin rahatsız edemeyeceği
Bir şarap eşlik eder yolculuğumuza
Şarabın tadına varamayız yemekli vagonda.
Nereye giderse gitsin
Neresi olursa olsun
Son durağı beklemeden inelim trenden
Nereye indiğimizi bilmeden.
Rayların gıcırtısında kalkan trene
El sallayalım tanımadığımız insanlara
Bir trene binip seninle hiç bilinmediğimiz bir yere gidelim.
Ormanı olmalı mesela
Çok severim ormanları bilirsin
Kavağın gölgesinde dinlenelim bir süre
Soralım gelip geçene
"Neredeyiz biz?"
Küçük bir kasabanın
Tanrı misafirleri olalım tanımadığımız insanların sofrasında
Hikayeler dinleyelim insanlardan
Kalbe dokunan hikayeler
Öyküler yazarız belki
Not alalım
Günlük tutalım gittiğimiz yerlerin
Tarihsiz.
Dokunalım kalplerine kasabalının
Sonra çıkalım yollara
Belki bir yerde dururuz sonra
Yürüyelim kıyıdan kıyıdan
Denizi de olsun gittiğimiz yerin.
Denizi severim bilirsin.
Sokaklarında saçaklı evler olsun
Belki Rumlardan kalma.
Tarihini dinleyelim kasabalıdan
Bir öykü çıkar kim bilir.
Bu topraklar tarihle yoğrulmuştur zaten
Öykülerine kulak kabartmalı
Belki bir kahraman yaşamıştır.
Ya da Zeus'un bilmem kaçıncı çocuğunun mitleri
Tarih kokusu olsun gittiğimiz yerlerde
Tarih severim bilirsin.
Güneşin batışında bir tepede olalım
İki tepenin arasında bir vadide
Güneşin batışına bakamadan
Gözlerimizi kelepçeleyelim.
Güneşin yüzüne vuruşunu izlerken
Kızıl ışıklar altında
Dudaklarındaki kuruluğu giderelim.
Senin sesinde yankı bulan tepelerde
Nefesini çektiğin havanın
Kıymetini bilen bir kasabanın tepesinde
Senin olduğun bir yere gidelim.
Seni severim bilirsin.