İçtiğim su zehir meğer,
Sırtımda kamçıyla eyer,
Suyu atmalı, eyeri yıkmalı.
Kurtuldum ya, buna değer.
Dağ ufalandı un oldu,
Özüme gök mavi doldu,
Dağların ardından gördüğüm,
Masmavi aydan bir yoldu.
Yola çıkmak korkunçtur,
Bakmak da ölümcül suçtur
Gidilen yollardan elde kalan,
Ya çarıktır ya da konçtur.
Gönül der, yol bekler seni,
Gitsem yakar bu kor beni.
Gâyız patlatsa göğsümü,
Açamam ben o yelkeni.
İçini yer ki insanlar,
Bâtında dursun olanlar.
Fezâda mıhlanmış durur,
Yaşanacak hatıralar.
Kırk göz gördüm doydu özüm,
Çift göz gördüm sanki közüm.
Çıralanıp yanmaz, tüter,
Dumanım’ savurur sözüm.
Arz suyu olsa yekpâre,
Mücevher olamaz yâre.
Bulutlar assam boynuna,
Semâlar olur biçâre.
Âsi yürek tutmaz zincir,
Tatlı sözü sanki incir.
Söz, göz keser mi gönlü?
Keser, böler eder binbir.
Baksam yeter, görsem kâfi,
Bu da geçer, hayat fâni.
Fayda etmez yollanana,
Ne özür ne de telâfi.
Mesaî döker kâğıda,
Yollar annedir ağıda,
Gülerim eğer olmuşsam,
Yâri yahut ağyarı da.