Din fazlasıyla kullanışlı bir alet, bundandır ki asırlardır insanın hayatında varlığına her zaman yer bulmuş bir kaynak. Ah, peki bu kaynak kurursa ne olur, yeri doldurulabilir mi? Dünyada din gerçekten büyük bir görevi üstlenmiş durumda bir ihtiyaçtan mı doğmuş, yoksa Tanrı’nın buyruğu mu, bilemeyiz ancak bazı temel problemlere çözüm önerisi sunarak insanın yaşamını kolaylaştırdığı aşikardır. Örnekleyelim: ölümü kabulleniş, intihar problemi, hayatta amaç (sevap, günah) ikilemi, insanı ahlaki olarak iyiye yöneltmeye meyil gibi nice örnek verebiliriz. Dinlerin, inançların genellikle birbirine benzemesi bundandır. Yani insanın bilmediğini anlamlandırma çabasında ki masallaştırma çabası. Peki dine rasyonel bir biçimde yaklaşırsak ne olur? Eğer bu inançlardan herhangi biri size öğretilip sonrasında bunu rasyonel bir biçimde inceleyip inkar aşamasına gelirseniz neler olur? Boşluğa tepetaklak düşebilirsiniz? Kabullenemeyebilirsiniz, çevrenize, ailenize açıklayamayabilirsiniz benimde yaşadığım gibi. O zamanlar 14 yaşındaydım dinleri, kökenlerini araştırma merakıyla tutuşuyordum bu yol beni daha sonra felsefeye fiziğe, biyolojiye ve nice bilim dalıyla ilgili araştırmaya itti. Sonrasında gerçekçi bir biçimde baktığımda olaya kabullenemedim. Bana çocukluğumdan beri sağlam temelleri atılan kitabın ana dilinde okuma yaptığımda, evrimi, doğayı fiziği anlamaya başladığımda bildiğimi sandığım her şey elimde patladı. Sonrası bolca felsefe. Peki bu şeyi inkar etsem ne değişir, etmesem ne değişir noktasına geldim artık. İçimdeki tohumları çocuklukta atılan inanç isteği her daim yerindeydi, onu tekrar alevlendirsem ve bunu öğrendiğim gerçeklerle harmanlasam neler olurdu? Hayatımı zindan etmeye gerek olmadığını kanısına vardım çünkü bu problem beni çok zorluyor, bir cevabı olmadığını bilmek beni yoruyordu. Çevremde ise bunu konuşabileceğim kimsenin olmaması da sıkışıp, susmama neden oluyordu. Gel zaman git zaman vakit geçti, insanın hayatını kolaylaştıran belli başlı iyiliğe yönlendiren dini kabullenmek neden zor olsun diye düşündüm kendi özgünlüğümü koruyarak. Din eğer size öğretilmişse bu kökler her daim sizde duracak. Genel bir anlam arayışı sonuçsuz kalacak ve herkes kendi anlamını bulmak zorunda neticede İnsanların inançlarında özgür olması gerekir doğal olan budur bir masal bir hikaye fark etmez. Kendimizi bu kısacık ve güzel yolculukta yıpratmaya değmez hiçbir cevapsız soru. Sizi huzurlu hissettiren şey ne olursa olsun onu bırakmayın. Cevabı olmayan sorularla debelenmeyelim, zamanımızı tüketmeyelim. Sevgiler.