Şimdi en sevdiğim kırmızı defterimi en pahalı kalemimle parçalıyor gibiyim

Kalemin içine uç yerine üzüm koymuşum da 

Belki şarap olur diye

Ümidim, hayallerim de var

Bir de yalnızlığım da


Başım dönüyor

Başım ağrıyor

Dökülmüyor yaşım

İnanmıyor kimse


Bir sır vereyim size

Allah'tan daha yalnızım

Ve kesmek istemiyorum bileklerimi

Sözlerim var

Yardım edin bana

Birkaç melek gönderin mesela

Boyayayım gökkuşağını bordoya


Güneşte yanmak istiyorum

Akşam yağmur altında bir bedenle sevişmek

Nefeslerini saymam ama

Duyguların bir önemi yok bu çağda

O milenyum senin

Bu milenyum kimsenin

Bir bukalemun gibi koruyor kendini zaman

Olan bana oluyor


Yoruldum yine

Soluksuz çıktım bu bayırı

Soluksuz yazdım buraya kadar

Bir sigara yakayım da soluklansın ciğerlerim

Hoş ona da karşı doktorum

Ayna da kızıyor bana

Saklanıyor içimde doktoru, polisi, annesi, babası

Farklı hikayelerde gıdıklıyorum hepsini

Ama yazamıyorum bir kahramanlık hikayesi

O kadar büyümedim daha


Sahi kaç derece geceleri hava

Yaşım kadar mı?

Hiç bilmiyorum da

Güneş batmadan evdeyim

Yatsıya müteakip uykuda


Mesela biraz geç karpuz yedim dün gece

Bayattı sanki

"Hayat mı bu" dedi bir derviş

Sakalını sevdim

Sevdim başka çarem yoktu


Severken yüzüm gülüyor mu benim?

Aynayı hiç sevmiyorum da 

Bilmiyorum kendimi pek


Kaç param olsa yeter size?

Kırbacınızın izleri sırtımda

Çekin şu dilinizi lütfen

Gülemiyorum kendime


Kabullenmek istiyorum yalnızlığımı

Sarayım sigaramı ölümüme

Söz külleri avucuma dökerim

Rahatsız etmem kimseyi de