Gel, gel ey Yusuf!

Aynalarımın ardındaki sureti göstereyim,

Peçemin ardındaki “ben”i.

Kapılarım kilitli,

Ellerimde işleyeceğim günahın izleri.

Yakup’un gözyaşlarıyla sulansın Mısır’ın kurak toprakları.

 

Sen, bana yağmur gibi gel,

Çölün ortasındaki vaha gibi.

Gel ki Mısır’ın tüm tanrıları utansın tanrılıklarından

Ve dahi kadınları güzellik sırlarından.

Gel, ey zindanım.

Ey iffetim.

Efendiyken kendi sarayımda, kölen bil beni.

Öyle bir gel ki

Züleyhalığım ayaklar altında ezilsin.