bir ağlamak vakti geliyor yaşamın bereketlisinden
oturdum yüreğimin hissizliğini dinliyorum
hissizlik içindeki çırpınışlarını
bir hüzün esiyor en kuzeyden
sağa mı yuvarlansın hayat sola mı diye seçenekler sunuyorum kendime,
kendime her gün
yürüyüşlere çıkıyorum yuvarlanan hayat adına
bacaklarım artık daha yaşlı
bir elma ağacı dikiyorum bahçeye
altında dinlensin acılarım
zaman alıyor dördü
alıyor ve yokuş aşağı yuvarlanıyor
oturdum yüreğimin hissizliğini dinliyorum
hissizlik içindeki çırpınışlarını