Bir insana gülmek ne kadar yakışabilirse
O kadar yakışıyordu gülmek ona
O ise hiç gülmüyordu
Sanki tüm bu olanların cezasını
Gülüşüne kesiyordu
Sabah kalkınca gökyüzüne hiç bakmıyordu
Yatağının üstünü örtüp işe koyuluyordu
Gün ışığı gözlerini kamaştırıyordu farkındaydım ama
Karanlık da onu boğuyordu göremiyordu
Mayıs ayının sonuydu
Tüm renkli kıyafetlerini çöpe atmaya koyuldu
İçine benim aldığım yeşil kazağı da koymuştu
Görünce o kazağı o mavi poşette
Bütün küfürler yüzümde belirmişti
Hiç mutlu şeylerden bahsetmiyordu bana
Gözlerindeki hüzün her şeyi anlatıyordu oysa
Ağzından dökülen her cümle
Sanki geçmişin kiriyle pisiyle geliyordu kulaklarıma
Onu hiç anlamıyordum neden böyle yapıyordu
Kaşlarımı çatıp ona bakıyordum
Bir gün de beni fark etsin diye bekliyordum kenarda
Gökyüzüne bakıyordum bir gün bana gülümsesin diye
Gün ışığından yardım istiyordum.