Gerçeklerle yüzleştikçe yanıyor bedenim

Üzüntülerin akşamında son buluyor

Bu haykırışlarım

Bu bedenin içinde yatan küçük kızın

Hem ortağı hem de yancısıyım.


Bilmiyorum ne kadar oldu bakmayalı aynalara

Yalandan fotoğraflarla kendimi oyalamaya.

Hep olmak istediğim kişi gibi çizdim kendimi

Benden başka kimse görmedi resimlerimi.

Vakit yok artık anlatmaya.


Büyük hataların kıyısında yürüyorken

Senin sesin tuttu ellerimden,

Kurtardın beni yüksek uçurumların eşiğinden

Nasıl yardım ettiğini bilemeden.


Gidişin beni kendime getirdi çiçeğim.

Aynalarla yüzleştim.

Şimdi bu kadar uzaktan sana hasetle

İç çekişlerimi getirdim

İzlemeni isterdim.


İçine düştüğüm derin çukur avuçlarımın içindeyken

Ve sen yürüyorken başka kollara dolanarak

Huysuzluk dayadı hançerini bağrıma.

Hiç söylemedim sana, biliyorum

Ama özür dilemek isterdim.


Huzursuzluğum bir kanatsız kuş

İstese de uçamayan

Hep aynı yerde takılı kalan.

Küçük ayaklarına takılı küçük prangalarıyla

Aptal oyunlar oynayan.


Bu kuşun kanatlarını kesen bendim,

Aslında bu da benimle ilgili bir şiirdi.

Biliyorum görmeyeceksin, göremezsin de

Sen benim en güzel kaybım,

Aramızda ördüğün o örgüleri ben kestim.


Seni mahvetmek istemedim.

Ben bu yaşında kimsesiz ve

İlk avcısına vurulmuş bir kuş olarak

Sana layık olamamaktan korktum

Derin çukurumun dışına çıkıp tuğlalar ördüm


Bunu fark ettin mi bilmiyorum

Çok şeyi de bilmem zaten.

Haklı olduğunu biliyorum, o kız çok güzeldi.

Üzülmek istemem ama çok da yakışıyordunuz


Geri kalmak bir yandan sevindirici idi,

Benim gibi biri için.

Oysa buralarda benim gibi çok az kişi var sevgilim


Bu böyle düzelmiyor, asla da düzelmeyecek.

Benim tek şansım sendin

Ve ben bu şansı bilerek kaybettim.

Hâlâ çirkinim ve ellerim de hala çok küçük


Kırgın mıyım, belki biraz.

Dünya bayağı adaletsiz.

Ama elimden gelen her şeyi yaptım

Şimdi yangınları izleme vaktindeyim

İçinde cayır cayır yanarken bedenim.