Neyin azlığından yakındıysam yok oluşunu izledim zamanla. Daha kötüsüyle karşılaşma korkusu yetti hayattan soyutlanmama, vazgeçmeme. Kusmak isterken bütün kiri, zehirlenmek kaldı elimde. Kucakladığım bütün sevgiler yılanım olmaya meyletti. Arsızlıkla beklerken kapıların önünde onurumdan oldum. En çirkin benmişim gibi, en kötü benmişim gibi sadece düşman oldum, barışamadım kendimle. Geceyle gündüzü ayırt edememeler, küçücük umutların peşinden sürüklenmeler, hayatsız kalmış hissetmeler… Benimsenmekten çok, öteki olmaya hazırlanmaktı hikâyenin başı. Sonu da gelmedi zaten.