Yüzünün atlasında kayboldum bir gece yarısı.

Ellerinin sıcaklığını buldum bir dağ köylüsünde.

Yüzümde bayram sabahına uyanan çocukların neşesi,

İçimde gitgide büyüyen bir yalnızlık endişesi.


Eğildim, parmak uçlarından usulca öpmek için.

Yıldızlar birer birer kayıyorken gökyüzünde,

Bir ceylan inmişti işte su yataklarına.

Bir kurt feryat ediyordu gecenin şavkında.


Yürüdükçe sana çıkıyor bütün yollarım.

Yürüdükçe hissediyorum yaşadığımı.

Küllenmiş bir sevda kaldı bana hediye,

Yüzüme sürüyorum küllerini, sen varsın diye.


Yüzünün atlasında kayboldum bir gece yarısı.

Ellerinin sıcaklığını buldum bir dağ köylüsünde.

İsmini sayıklayarak uyandığım gecelerden alacaklıyım.

Seni anlatamadığım çocuklara borçlu…


Bir mucizeyi bekler gibi bekliyorum sadece.

Olurunu olmazını çoktan geçtim ben.

Seni beklemek eylemini seviyorum belki de.

Belki de beyhudelerle avutuyorum kendimi sadece


Keşke kadar imkânsız, iyi ki kadar uzağız.

Elimi uzatsam değecekmişim gibi saçlarına,

Elimi uzatıyorum değmiyor saçlarına.

Yeniliyorum bir kez daha…


Yüzünün atlasında kayboldum bir gece yarısı

Ellerinin sıcaklığını buldum bir dağ köylüsünde

Su yoktu, susamıştım, tıpkı gözlerin kadar,

Tıpkı gülüşlerin kadar.

Avuçlarında su taşıyordu sadece kendine kadar.


Yaklaştı dağ köylüsü, uzattı avuçlarını,

Ellerini tutmamla kayboldu sisler içinde

Döküldü su, öldü ceylan, kan aktı çeşmeler.

Neşeye düşman kesildi bu kentte çocuklar.

Güzel nedir bilmediler, seni hiç görmediler.

Koşardım kaçtım kendimden, koşardım…

Takıldım saçlarına, düştüğüm yerlerde sen vardı. 

Bir kez daha inandım hayaline.

Bitti sanırken rüya, en başına döndüm ben,

Yine en başına..

 

07.03.20

Beyoğlu