Gitmek nedir bilmezdim, bana sen öğrettin.

Gidiş yollarına özürler serdim,

Çıkış kapılarına anılarımızı astım,

Gitmek o kapıdan çıkmak sandım.

Kapının ardındaki cumba görünümlü,

Tabutlardan korumak için seni,

Bir dervişim yollarına güdümlü.

 

Zamanla yoruldum, süslemekten kapıyı,

Diremekten ayağımı, kapı kapı direnmekten…

Özür halılarım yıpranmış, üstünde gidip gelmekten.

İzin vermedin bu sefer, kapıları sen süsledin.

Yıldızlarla anlaştın görevleri sokmaktı,

Beni tekrardan biz sapağına.

Ben kaldırmadım kafamı,

Ellerimle tek tek topladım yıldızları,

Doldurdum ceplerime,

Sirius ve Mars elimden kaydı…

 

Çıktığımda, kapı ardıma kapandı.

Yoksa kapının arkasına mı saklanmıştın,

Kovulmuş muydum biz yuvasından..?

 

Cebimdeki yıldızları çıkardım,

Sandım ki korktuğumda yumulursam,

Tekrar gösterirler bana yolumuzu.

Çıkardım delikten yere düşüp,

Yükseldiler göğe, kaçtılar benden kuş olup.

Benim sayemde özgürlüğüne kavuştu onlar da,

Ben esaret viyadüğüne çıksam da.