Bir fizikçi olarak size şunu temin edebilirim ki zamanın en çok büküldüğü noktalar anılarımızı ziyaret ettiğimiz anlardır. Mekansal olarak yaklaştıkça anılarımıza, uzaklaşırız mekandan, zamandan, varlığımızdan. Bazen bu uzaklıkta durup baktığımızda buluruz kendimizi yalnızca. Belki aynı uzaklıktan bakan eşimiz dostumuz vardır. Hoş, bize kendimizi hatırlatırlar. Onlarda kendimizi buluruz çünkü zamandan daha inatçıdır bazı bağlar. Ancak unutulmasın; tüm o güzel hatıraların, belki tatlı gerilimlerin, yaşanılan arabesklerin hatırlattığı tamamen biz değilizdir artık. Onlarda benliğimizden birçok parça olsa ve ideal olanı yakalamayı çalışsa da sevgiden bildiklerimiz, insan kendi tayin ettiği anda mutludur her zaman. Dünya'nın ertesi gününde biraz daha ötede olması gibi, insanlar da zamanın etrafında döndükleri için ötelenirler. Zaman, insanlar yalnızca kendi etraflarında döndüklerini sanarken, onları ötelemektedir. Çünkü zaman fizik yasalarına tabi, çelik kadar soğuk bir olgudur. Ancak hayatımızdaki insanlar direnir zamana sıcaklıkları ile. Bu yüzdendir ki bazen bir tatlı gülüşün içerisinde bir ömür kalırız. Ben zamanı; sana sevgimle ve sizle dostluğumla yendim. Beni merak etmeyin, artık zaman benim.