Zamanın, her şeyi delip geçtiği bu, muazzam gücü Kıskanmıyor değilim. Duyguları, anları, kahkahaları Neşeyi ve kederi boğup geçtiği o ölümsüz yetiyi.


Her şeyin üstünde bir şey Ve herkesçe ayrı isimlendirilemiyor. Aşkı yok edebiliyor Ve tam vazgeçilmişken yeniden yeşertebiliyor.


Belli bir zümrenin elinde sanmayın onu. "Her şey vaktine esirdir" dedikleri yerde devreye giriyor.


Ölüm, Yalnızlık, Dört mevsim, Sokaklar ve bütün parklar, Bütün ev çatıları...

 Kediler, Kadınlar, Kelebekler, Mürekkep balıkları...


Şölenler, Cinayet masaları, Pandalar, Kanaat önderleri, Akbabalar...


Ah zaman! Zaman işte, kelebeklerin bile hakkından geliyor Halbuki kim kırmızı, mavi benekli bir kelebeği öldürmek isteyebilir ki?


Ve insanlar, İyi ve güzel her şeyi mahvedebildiler Ama zamana, karşı koyamıyorlar. Bu bir lütuf değil de nedir!?