Bir ovadaydım

Bir ova mutlaka olmalıydı

Zannedersem o zamanlar

Zaman en ağır sıvıydı


Yerkürede salınan

Yaban kekikleri

Mordan yıldızlardı

Lastik ayakkabılarımın altında

En azından birkaç tanesi huzurla

Patlardı


Dünyanın bağrından yayılan

O mor koku

Sürülerin kaldırdığı toza karışırdı

Sonra nemli kirpiklere yapışır

Kalırdı


Bir yoldaydım

Bir yol mutlaka olmalıydı

Karanlık sanki havayı

Beş yılda kapladı

Omzumda yükü kafamın

Kömür kokan kaldırımları

Ayaklarım salına salına

Adımlardı


Meselenin dışarıda bulunup

Bulunmamakla alakasının

Olmadığı zamanlardı

Ya da etraf hep

Dört kirpi duvardı

Sigara dumanını yırtan

Sarımtırak bir ışık altında

Bir soru gölgelenip

Zihnimi bulandırdı

Dünya acaba nasıl

Kokardı?